Eskişehir’de Siyanürlü Altın Madeni Projesi Tartışması

MELTEM KARAKAŞ

(ESKİŞEHİR) – Eskişehir’in Alpagut ve Atalan mahallelerine yapılmak istenen siyanürlü altın-gümüş madeninin halkın katılımı toplantısında gergin anlar yaşandı. Maden şirketinde çalışan biri tarafından tehdit edildiğini iddia eden Alpagut sakini Mustafa Çalışkan “Beni jandarma komutanı yanında ölümle tehdit etti. ‘Seni vuracağım’ dedi” diye konuştu.

Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş. tarafından Eskişehir’in Mihalgazi ilçesine bağlı Alpagut ve Tepebaşı ilçesine bağlı Atalan mahallelerine siyanürlü altın-gümüş madeni yapılmak isteniyor. 15 Ağustos’ta Alpagut mahallesinde projenin halkın katılımı toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Eskişehir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik, CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, İbrahim Arslan, CHP PM Üyesi Baran Bozoğlu, Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, sivil toplum örgütlerinin ve çevre derneklerinin temsilcileri ile bölge halkı katıldı.

Vatandaşlar arasında arbede çıktı

Toplantının yapılmasına itiraz eden ve bölgede altın madeni istemediklerini söyleyen vatandaşlar hem Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne hem de şirket yetkililerine tepki gösterdi. Aynı bölgede yaşayan ve madenin yapılmasını isteyen bir grup vatandaşla, maden projesine itiraz eden vatandaşlar arasında arbede çıktı. Araya jandarma ekipleri girerek olayı sakinleştirmeye çalıştı.

Konuşmak isteyen vatandaşların elinden mikrofon alınmak istendi

Yaşanan arbedeye rağmen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü ve şirket tarafından hazırlanan videoyu izleten yetkililer, yoğun itirazlar nedeniyle vatandaşlara söz hakkı vermek zorunda kaldı. Sahne üzerine çıkıp maden projesinin zararlarını anlatan vatandaşların sesi ara ara kesilerek, mikrofon ellerinden alınmaya çalışıldı. Bunun üzerine CHP’li milletvekilleri araya girerek konuşmaların kesilmemesini istedi ve yetkililere tepki gösterdi.

Maden çalışanı tarafından tehdit edildim iddiası

Kendisinin maden şirketinde çalışan biri tarafından tehdit edildiğini iddia eden Alpagut sakini Mustafa Çalışkan, “Jandarma vardı, çavuş vardı. Yalnız bu şirketin müdürü mü memuru mu siz de gördünüz. İyi dinleyin. Bana ölüm tehdidi etti. O arkadaş burada. Beni jandarma komutanı yanında ölümle tehdit etti. ‘Seni vuracağım’ dedi” diye konuştu.

Çevre Şehircilik İl Müdürü’nün şirket çalışanı gibi davrandığını söyleyen Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Nazan Aksaray, “Ben hekimleri temsilen geldim. Bu projenin sağlık için kabul edilemez olduğunu söylemeye geldim. Devlet diye gördüğümüz kişi şirket elemanı gibi davrandı. Sizin istifa etmeniz lazım” dedi.

“Arılarımı dağa çıkaramayacağım”

Alpagutlu Hatice Abant, “Cenazemizde iyi günümüzde kötü günümüzde beraberiz. Ben arıcıyım. Maden olduğunda arımı dağa çıkaramayacağım. Benim Türkiye’ye gider balım. Her yere yollarım. Sakarya deresi bütün bitecek. Hepimizin deresi. Hepimiz birlik olalım yalvarıyorum. Köyden madeni gönderelim. Toprağımız bitecek. Birbirimize düşman olmayalım. Birlik olalım toprağımıza sahip çıkalım ne olur” şeklinde konuştu.

Topraklarına sahip çıkma çağrısı yapan Alpagutlu Dilek Kısa, “Toprağımıza, Alpagutumuza sahip çıkalım. Eskişehir’in, Ankara’nın, İstanbul’un yeşilliğinin yüzde 90’ını Sakarya Vadisi karşılıyor. Gelin toprağımıza suyumuza sahip çıkalım diyorum” dedi.

Madenin zararlarından bahseden Tema Sözcüsü Onur Küçük, “Bugün burada yapılacak faaliyet vahşi madencilik faaliyeti. Burada 700 futbol sahası alan ÇED alanı. Bu alanın tamamında arazini yüzeyi değişecek. Burada açık ocak açılacak. 500 metre. Yerin 500 metre altına inecekler. Her yıl 12 milyon ton malzeme çıkacak. Çıkan malzeme pasa dağlarında birikecek” diye konuştu.

“Buradaki maden aynen İliç’teki sistemle yapılacak”

Vatandaşlardan sonra söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, “Sizlerin hakkını savunmak için buradayız. Tüm canlı yaşamı. Canlı yaşamı dediğimiz zaman sadece insan canından söz etmiyoruz. Burada endemik bitkiler var. Burası tüm İstanbul’un yeşilliğini gönderiyor. Biz madene karşı değiliz. Biz talana karşıyız. Bizim tek istediğimiz gerçek anlamda doğaya zarar vermeyen faaliyetlerin yapılması. Ne yazık ki şubat ayında İliç’te bir felaket yaşadık. Sizin bir bölümünüzü alıp götürüyorlar. Biga’ya götürmüşler duyduk. Biga’ya gitmeye gerek yok. Şuradan çıkın Sivrihisar Kaymaz’a gelin. ‘Maden gittiği yeri kalkındırıyor’ diyorlar. Kaymaz’da kalkınma olmadı. Tam tersine ağaçlar öldü, insanlar kanser hastalıklarına yakalandı. Buradaki maden aynen İliç’teki sistemle yapılacak” dedi.

“Bu dağlar dümdüz olacak”

Süllü, “Burası Alpagut’a istihdam yaratmayacak. Çünkü biliyorum ki seralarınızda çalışacak eleman bulamıyorsunuz zaten. Bu dağlar dümdüz olacak. Ben bunu Cengiz Holding’in işlettiği Mardin Derik’te gördüm. Toz içinde kamyonlar gidip geliyordu sadece. Siz orman köylüsü olanlar var içinizde. Gidip bir tane ağacı kesseniz orada. Nerelerle karşılaşacağımızı benden daha iyi biliyorsunuz. Daha madene başlamadan 100 yıllık ağaçlar kesilmiş. Sondajlar yapılmış. Bakın bir avuç toprağın oluşması için 300 yıl gerekiyor. Burada tonlarca toprak gidecek. Niye 1 ton toprağın içinde 1.5 gram altın bulunacak diye. Biz altınsız yaşayabiliriz. Devlet zor durumda bütçede para yok. Paraya ihtiyacı var diye madenlere yol açıyorlar. 17 kez maden yasası değişti. İşte o sadece yeşil olarak gördüğümüz ağaçların altında su kaynakları var” diye konuştu.

Sözünün kesilmesine tepki gösteren Süllü, “Vekil olarak halk adına konuşuyorum. Halkın hakkını savunuyorum. Belediye başkanı gördüm alkış tutuyorum. Ben hayatımda hiç kimse görmedim bölgesinin mahvolmasına izin verecek bir belediye başkanı görmedim. Gerçekten çok üzüldüm” dedi.

“Ne madenin tarafındayım ne de madenin yapılmaması tarafındayım”

Süllü’den sonra söz alan AK Partili Mihalgazi Belediye Başkanı Zeynep Güneş Akgün, “İl müdürümüze 35 madde verdim. İşletmenin nerede kurulacağına dair ya da oradaki yaşayan hayvanların sulanıp sulanmayacağını, dere halkına verilecek mağduriyetin ne olacağını, bu mağduriyetlerini firma tarafından karşılanıp karşılanmayacağına, ben madenin açılıp açılmamasıyla ilgilenmiyorum. Bu maden açılırsa benim halkım ne olacak. Ben onun peşindeyim. Alpagut demek savaşçı demek. Sayın vekilim biz Alpagut’u sizden çok daha iyi koruruz. Ben ne madenin tarafındayım ne de madenin yapılmaması tarafındayım. Ben Alpagut’un tarafındayım. Atabileceğiniz bütün iftiraları Cumhurbaşkanımız da göğüslüyor. Bizde sıkıntı yok” ifadelerini kullandı

Evrakları kaçırıyorlar diyerek aracın önünü kestiler

Toplantı sonrasında sivil toplum örgütlerinin tuttuğu tutanakları almayan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkililerine tepki gösteren vatandaşlar, aracın önünü kesti. Sivil toplum örgütlerine imzalı tutanakları vermeleri gerektiğini söyleyen STK temsilcileri ve vatandaşlar, “Evrakları kaçırıyorlar” diyerek aracın arkasından koştu. Aracın önüne geçerek ilerlemesini engellemeye çalışan vatandaşları jandarma engelledi. Daha sonra araç alandan ayrıldı.